AstrodehA marka güvencesi altında, Şaman yantralarını sizler ile buluşturuyoruz. Şaman yantraları 26 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Gezegen saatlerine göre hazırlanan kişilerin hayatında evrenin gücünü şaman sembolleri, sayıları ile birleştirerek kişilere mekanlara taşıyan yantralarıdır. “Evren Dört Element ile yaratılmıştır: Ateş, Toprak, Su ve Hava.” Şaman felsefesinde Yükseklik fikri gök tanrıya yakın olma fikri ile de ilişkilidir. Bu dünyadan ve yeryüzünden üstünlük aynı zamanda insan üstü bir mekân olarak tanımlanmıştır. Bu güçlü yantra ile gizli ve açık düşmanlıkların enerjisi sizleri etkilemez ve bir zırh gibi koruyucu bir kalkan hali ile etki eder.
Su elementi, en temel unsuru oluşturur. Suyun yaşamın ve ölümün kaynağı olması, var etme ve yok etme gücü, aynı zamanda yok oluş mitlerindeki yeri onun en temel unsurlardan birisi olduğunu gösterir.
Ateş elementi, Ateşin yok edici gücü kötü ruhlardan kurtulmak gibi bir işlevi yerine getirirken, temizleyici ve arındırıcı gücü ise hastaları iyileştirme işlevine sahiptir. Öte yandan ateş güneş semboliği gibi anne temasına da işaret etmektedir. Yani koruyucu bir işleve sahip olduğunu ortaya koyar. Ateş semboliği hem gökyüzündeki güneşi temsil eder.
Toprak elementi, metafizikte ve şifada kullanılmak üzere sağlar. Toprak elementi, bir milyon yılı aşkın evrime, kolektif bilinçaltına, arketiplere ve doğa ruhları alemine bağlantıdır. İstikrarı ve fiziksel alemle bağlantıyı beslenmeyi, doğurganlığı ve yaşam döngülerini sembolize eder.
Hava elementi, Hava bilgeliği üst bilinci araştırmaları arınmayı iletişimi, nefesi ve zihinsel berraklığı sembolize eder. Ayrıca hava, gerçekliğin tezahüründe düşüncelerin, kelimelerin ve fikirlerin gücünü temsil etmektedir.
Not: Enerji akışının doğru yansımasını istiyorsanız “doğum haritanıza” göre kullanmanız gereken uygun yantra belirlendikten sonra oniks, gümüş altın ya da bakır üzerine hazırlanarak kullanılması gereklidir.
Şaman Yantraları ihtiyaç duyduğunuz hemen her konuda 4 elementin gücünü şaman sayı ve sembolleri ile yaşamınıza taşıyacaktır.
Eski Türk geleneklerini yaşatan Türklerin kozmogonisine göre, esas itibarıyla tanrıların en yükseği, insan oğullarının atası olan Tengri Kayra Kan (veya Bay-Ülgen) kişiyi ve bunun aracılığıyla yeryüzünü yaratmış, kişinin kendisiyle mücadeleye girmesi üzerine ona Erlik adını vererek, ışık diyarından, yeraltına atmış ve yerden dokuz dallı bir ağaç büyüterek, her dalında bir cins insan türetmiştir. Kamlık inancına göre kainat üst-üste katlardan müteşekkildir. Bu katlar belirli bir düzen üzere birbirlerinden ayrılmışlardır. Bundan dolayı Kam sanatını icra ederken, bir kattan diğerine geçmek için büyük bir güç sarfetmek zorundadır. Yukarıda on yedi kat vardır ve ışık alemini teşkil eder. Aşağıda yedi veya dokuz kat bulunur. Bu da karanlıklar dünyasıdır. İnsanlar da bu iki alem arasında, yani yeryüzünde yaşarlar. Koruyucu ve iyi ruhlar bu ışık diyarında bulurlarken, kötülüğün kaynaklan da yerin altındadır. Göğün en üst katında ise, altın bir taht üzerinde, dokuz erkek ve dokuz kızı ile beraber Bay-Ülgen oturmaktadır10. Kırgız ve Kazak lehçelerinde “Ülgen” büyük ve ulu anlamlarını ifade eder. Ülgen iyilik eden bir varlıktır. Onun huzuruna giden yolda yedi engel bulunur. Onun yanma giden yol ancak erkek kamlara açıktır. Bununla beraber erkek kam beşinci engele kadar, yani Temir Kazık yıldızına gidebilir ve oradan geri döner. Bir inanışa göre, Saha Türklerinin tarihinde yalnız bir Oyun dokuzuncu kata ulaşmış ve bugüne kadar da geri dönmemiştir” Türkler tamgaların da kullandıkları sembollerde tarih boyunca şaman sembollerinden faydalanmıştır. İhtiyaç duyduğunuz her alanda şaman yantraları kilitleri açan anahtarlarınız olsun.